Theodoros Gazís (Γαζής) 1400 yılı dolayında Türk yönetimindeki Selanik’te doğmuş. Babasının Türk, anasının Rum olduğunu bir mektubunda belirtiyor. Soyadı yahut lakabı belli ki Gazi. Batı kaynaklarında Theodore Gaza olarak geçer.
1430’ların sonunda Selanik ikinci kez Türklerin eline geçince İtalya’ya göçmüş. 1447’de Ferrara Üniversitesi’nde Yunanca profesörü olmuş. Namı dünyaya yayılınca papanın davetiyle Roma’ya gitmiş. Aristoteles’in eserlerinin yeni Latince çevirilerini hazırlamış. Deanimalibus ve Problemata ile Theophrastus’un Historia plantarumçevirileri online bulunabiliyor. Ayrıca Cicero’nun bazı eserlerini Yunancaya çevirmiş. Kuzey Rönesansının piri sayılan Rudolph Agricola öğrencisiymiş. Agricola’nın öğrencisi ve takipçisi olan Erasmus, hocasının hocası olan Gaza’nın dört ciltlik Yunanca Grameri’ni kısaltarak Latinceye çevirmiş, övücü bir de önsöz yazmış. Yüzyıllarca üniversitelerde ders kitabı olarak okutulmuş.
Türk asıllı olduğu kendi çağında biliniyor olmalı. Talep üzerine Türklerin kökenine dair De origine Turcarum başlıklı bir risale yazmış. Bunun Yunanca ve Latince tam metnini Leon Allatius’un 1653 Zürich basımı Symmikta sive Opusculorum Graecorum et Latinorum... adlı derlemesinin 2. cilt 383. sayfasında buluyoruz. Gülümseten bir polemik. Türklerin Orta Asya’dan geldiğini iddia eden Gemistus Plethon’a karşı, 11. yy tarihçisi Skylitzes’e istinaden aslında Kuzey Kafkasya’dan geldiklerini ve Kürtlerle (Curtii) muhtemelen aynı millet olduklarını savunuyor.
(İstanbullu olan Plethon ile Gaza’nın yaşam öyküleri paralel. Gaza’nın Ferrara’da kurduğu akademiye karşılık Plethon Floransa’da akademi kurmuş, İtalyan Rönesansının kurucu babaları arasında yer almış. Birbirlerinden hiç hoşlanmadıkları anlaşılıyor.)
Çıkardığımız sonuçlar: 1. Türklerden kaliteli adam çıkıyor. 2. Türk milli-siyasi-entelektüel ortamının dışında yetişenlerden daha çok çıkıyor.