Quantcast
Channel: Sevan Nişanyan / En son yazıları
Viewing all articles
Browse latest Browse all 680

Sosyalizm? Allah göstermesin!

$
0
0
Sen ki Karl Marx’ın en kafa tırmalayıcı eseri Grundrisse’yi Türkçeye çevirmiş adamsın, Marksizmle ve Sosyalizmle alıp veremediğin ne, anlat, demiş Bilge Kağan. Mecburen anlattım.

Üç itiraz. Biri pragmatik, biri etik, biri teorik.

Birincisi. Bu ülkede adında “sol” ya da “sosyalist” olan bir siyasi tercihin küsurattan fazla destek bulması mümkün değil. Eskiden de değildi, gelecekte de olmayacak. Bu durumda siyasi ufkunu oraya bağlamanın yalnız akılsızlık değil, vahim bir sorumsuzluk da olduğunu düşünüyorum. Memlekette beyni büsbütün örümceklenmemiş olan bir avuç insan var. Onları ebediyen siyaset dışına hapsetmek hangi akla ve hangi sorumluluk duygusuna hizmet eder bilemiyorum.

Hayır, ahali aptal olduğundan reddetmiyor sosyalistleri; güzelce anlatırsan fikrini değiştirmeyecek. Bu alemin ezik ve büzük insanlarına sunacak hiçbir şeyi yok sosyalizmin. Öbürleri kimlik sunuyor, onur sunuyor. “Sen bir böcek değilsin, çünkü ataların dünyayı fethetmiş, evreni fethetmesine ramak kalmış, övün” diyor. “Peygamberin kâinatın yaratıcısı ile kankaydı, sevin” diyor. Bir onur madalyası takıyor. Beriki ne yapıyor? “Sen işçisin, iyi bir şey” diyor. “Grev yap, maaşın üç kuruş artsın.” Salak mı ki adam kansın?

x

İkincisi etik, yani ahlaki. Kalabalığın değerlerini ve kalabalığın çıkarlarını öne koyan bir dünya görüşüyle benim işim olmaz. Uğruna savaşmaya değer tek şey, aklın ve vicdanın özgürlüğüdür. O özgürlük kalabalıkla beraber olmaz, kalabalığa rağmen olur. Kalabalığın borusunun öttüğü yerden aklın sesi duyulmaz; vicdan, sıçan deliğine kaçar.

Bizde şöyle bir durum var. Sosyalistlerin değerleri büyük kalabalığın söyleminden farklı olduğu için sanki birey, sosyalistler cenahında daha bir güvenli yer bulur gibi görünüyor. Dincilerin ve milletçilerin velvelesinden korunacak bir sığınakmış gibi duruyor. Doğrudur, biz de kandık bir ara. Sen kanma. Sosyalistlerin mikroskopik bir azınlık olmaktan çıkıp kendi kalabalıklarının gücünü alacakları günü düşün.

Aklın ve vicdanın, üzerinde durabilecekleri bir zemin sunmaz sosyalist düşünce. “Halkı” düşünür. Halkın ekmeğini, halkın ahlakını, halkın sesini gözetir. Halkın komiserleriyle tanıştığında farkına varırsın ne kadar korkunç bir tuzağa düştüğünü.

x

Üçüncüsü teorik, yahut ekonomik. Yıllar önce iki buçuk senemi geçirdim Grundrisse’nin labirentlerinde. Grundrisse  Marx’ın en dürüst eseridir. Yayınlama kaygısı olmadan, kafasının içindeki teorik modelle mücadele ettiği not defteridir. O zaman fark ettim ki o teori, affedersin, bildiğin deli saçmasıdır. Varsayımları da yanlıştır, sonuçları da yanlıştır. 1848’de yarım yamalak bilgisiyle İngiliz kapitalizminin sırrını keşfettiğini zannetmiş. Sonradan “yanıldım” diyecek delikanlılığı gösteremediğinden laf üstüne laf bindirerek saçma sapan bir teori abidesinin ardına saklanmış. Ekonomi 01 dersini alan her genç, eğer hocası Marksizm afyonu ile zehirlenmemişse, kolayca görür bunu.

Değer teorisi absürt, çünkü değerin tek kaynağı emek değil. Artı değer teorisi absürt: Sermaye eğer birikmiş emek ise, o emeğin sahibi neden öbür emekçiler kadar üründen pay almasın? İşçinin fakirleşmesi teorisi absürt, ayrıca gözleri kör edercesine yanlış. 1848’den bu yana işçinin yaşam standardı manyaklar gibi arttı, üstelik kapitalizme rağmen değil kapitalizm sayesinde arttı.

Artı değer tahsilatını “sömürü” olarak tanımlamak absürt ötesi bir cahillik. İnsanoğlunun ortak dağarcığına son on bin yılda ne eklendiyse artı değer hasılatıyla eklendi. Yani birileri çalıştı, birileri de onların ürününden aldıkları payla yatırım yaptı, kararlar verdi, şiir yazdı, otoyol ve piramit inşa etti, devlet kurdu, ordu besledi. “Artı değer kesilmesin, işçi emeğinin hakkını yesin” ne demek? Yatırım olmasın sadece tüketim olsun demek. Beş senede Haiti yahut Venezuela gibi olursun, taş devrine geri gidersin.

Onu kast etmedik, artı değeri kapitalist değil “kamu” tahsil etsin diyoruz, peki. En beter absürt olan görüş de bu. Yahu “kamu” ne demek? Televizyonda gördüğün ensesi kalın bakanlarla vali beyler var, işte o demek. Hep öyle olmuş, yarın da öyle olacak; belki adları değişir, Brejnev olur o kadar. Kapitalist ne demek? Bizim Selçuk sanayi sitesinde kereste biçim tesisi kurmak için canını dişine takıp uğraşan Aydın usta demek, ya da onun daha palazlanmış ağa babası. Sence hangisi senin ürettiğin artı değeri daha akıllı ve verimli bir şekilde yatırıma dönüştürür?


Bırak verimliliği bir kenara, hangisi insana daha yakındır? Hangisi özgürlüğe ve demokrasiye daha uygundur? Hangisi ahlaken daha doğrudur?

Viewing all articles
Browse latest Browse all 680

Trending Articles


huddam daveti


Tekasür Suresi


"Yâ Kuddûs!" Esması Havâs ve Esrârı


Kasemi Mübelliğa


Peri44


Kuvvetli muhabbet ve aşk tılsımı


El-Mütekebbir


Papaz büyüsü


SCCM 2012 Client Installation issue


Zilhicce Ayının Namaz Duası ÖNEMLİ