Farzedelim ki ABD İran’a saldırmaya karar verdi. Varsayım bu, yani faraziye. Saldırır demiyoruz, ya saldırmak istese diyoruz.
Kimlerin yandaş olacağı belli: İsrail, Suudi Arabistan, BAE, Mısır. İlki teknoloji, iki ve üçüncüsü para ve belki üs, üçüncüsü üs ve gerekirse nefer temin edebilir.
Kimden destek istense vermeyeceği de belli. Türkiye her ne bahasına olursa olsun savaşın dışında kalmak isteyecektir. Mecbur kalırsa karşı cephede savaşması olasılığı da büsbütün zait değildir.
Rusya kavgaya bulaşır mı? Hiç sanmıyorum. Her iki tarafı yıpratacak bir savaşta Rusya neden elini taşın altına koysun? Bence bekler. İran şayet çöker yahut kaosa düşerse belki “güvenliği sağlamak ve kan dökülmesini önlemek” için kuzeyden sarkabilir. 1907’de ve 1941’de öyle yaptı, gene yapması en mantıklısı.
Maksat diyelim ki a) Türkiye’yi savaşa zorlamak, ve b) en azından, olası bir savaşta ters tavırlar sergilemesini önlemek olsun. Siz Amerika olsanız ne yapardınız?
İlk yöntem ödüldür. Buyur Suriye’nin doğusu senin olsun, bak askerimi de çektim. Lakin o yöntem işlemez. Hem Rusya, hem Avrupa, hem Arap dünyası isyanlara geçince Türkiye çeşmeye gider, susuz döner. Eşantiyon mahiyetinde bir tane kasaba kalır elinde.
Diğer yöntem tehdittir: İstediğimi yap, yoksa! Yoksa ne? Mesela kredini keserim, askeri malzemeni keserim, bankerlerini tutuklatırım, Ermeni tasarısı şey ederim, daha olmadı Kürtleri ayaklandırırım.
Kredi meselesi zor, çünkü Türk bankaları batsa Avrupa da batar. Ayrıca Türkiye Batı dışında da birtakım finans kaynakları bulmuş görünüyor, o kadar kolay dize gelmez. Öyleyse Katar’ı da şey edelim? Mümkün, ama çok riskli. Türkiye gitti oraya askeri üs kurdu. Başlarında İran varken bir de Türkiye’ye savaş açmayı göze alırlar mı?
Askeri malzemeyi kesmek? Bir yere kadar evet, ama çok hırpalarsan Türkiye yarın öbür gün müttefik olarak da işe yaramaz hale gelebilir. İçeriden çöker veya kendini savunamayacak hale gelirse Rusya’nın iştahı kabarabilir, sonra ayıkla pirincin taşını. Türkiye gibi ballı müşteriyi kovup kendi savunma sanayiini küstürmek de akıl kârı değil, mazallah ceplerindeki kırk senatörü aleyhine döndürüverirler, Amerikan tarihinde hapse giren ilk başkan olursun.
Ermeni tasarısı? Türkiye omuz silker geçer, nasıl olsa o maçı çoktan kaybettiğini biliyor. Çok zorlarsan tosuncukları galeyana getirir, birkaç Ermeni boğazlatır, tasarı masarı unutmak zorunda kalırsın.
Kürt isyanı? En tehlikelisi budur. Orada çakacak bir kıvılcım bütün ülkeyi ateşe verir. O yüzden Türk rejimi birkaç senedir büyük sıkıntılar pahasına o ihtimalin tedbirini alıyor. Belediyeleri zaptetmesinin mantığı nedir sizce? Bir daha oralarda seçim meçim olduramayacak denli kendini sakatlıyor, ama karşı tarafın elinde günü geldiğinde işe yarayacak en ufak bir örgütsel nüve bırakmamaya özen gösteriyor.
Ne yapalım öyleyse? Mesela Doğu Akdeniz doğal gazı?
O olur pekala. Türk ekonomisini düze çıkaracak fırsattı, Rusya ve Azerbaycan’a gaz bağımlılığını da sona erdirecek imkandı. Mısır ile İsrail Kıbrıs’la anlaştı, gazı Yunanistan’a teklif ettiler. Ekonomik mantığı olmayan bir tekliftir. Yunanistan’a yapılmış bir kıyaktır. Karşılığında ne isterler sizce? Olası bir hır gürde Türkiye’yi batıdan meşgul etmek belki?
Türkiye şahmatla karşı karşıyadır. Gözünü karartır, açıkça savaş riski içeren bir hamle yapar. Akdeniz’in orta kısmını kendi ekonomik bölgesi ilan eder. Bunun anlamı, boru döşemeye kalkan gemiyi batırırım, gerekirse İsrail, Mısır ve Yunan ittifakına savaş açarım demektir. Etkili midir? Belli olmaz, belki caydırıcı olabilir, borudan – şimdilik – vazgeçiverirler.
Akdenizin yarısını zimmetine geçirmek için bir partner lazımdır. Olası tek partner Libya’daki Trablus rejimidir. Teklif edilir. Trablus’takiler “he vallah” der, “sen iste Atlantiği de verelim. Yalnız bizim durumlar biraz yaş, bir miktar asker gönder hemen basalım imzayı.” El mecbur, Türkiye asker yollamayı kabul eder.
Bana sorarsanız blöf oyununa benziyor. Ama blofün nerede boş çıkacağını kim bilebilir? Usta blöfçünün beş benzemezle oyun aldığını çok gördük.
Turizmcilik günlerimden bildiğim bir şey var: Halı pazarlığını Amerikalı turist hep kaybeder. Lakin Amerikalı turist Kapalıçarşı’ya cruise füzesiyle gelirse ne olur, onu bilmiyorum.