Pevrül diye bir ad varmış, duymamıştım. 2009 itibariyle Türkiye’de 164 kişi bu adı taşıyor, hatta Pevrül Kavlak adlı hayli sık haberlere konu olan bir sendikacı varmış. Ayrıca 121 adet Pevril, 48 Pevrul, 30 Pevil, 18 Pehrül, 15 Pevlül, 3 Pevlil, 2 Pefrül, 1 Pehlür, 1 Perveril, 1 Peyrul, 1 Peyrül bulunuyor, ceman 406 kişi.
İnat oldu, bildiğim tüm sözlüklere baktım, bilen çıkmadı. Derleme Sözlüğü’nde izi yok. İnternette hepsi birbirinden aşırma iki düzine “bebeğinize ad bulalım” sitesinde bilgi yok. Ekşi Sözlük hayret etmekle yetinmiş. Osmanlıca ve Farsça sözlüklerde yok.
İpucu: 21 adet Pevrildane, 9 Pevrüldane, 5 Pevruldane, 3 Pevlüldane, 2 Fehlüldane, 1 Pevlürdane, bir tane de Pevrilbirdane ismi görülüyor. Dane dediğine göre nurdane gibi taneli bir yemiş yahut bitki midir? Hadi gene ara, sonuç yok.
Bir ipucu daha: 49 tane Pehlüldane, 23 Behlüldane, 2 tane de Behlülbirdane. E tabii ya, Behlül-i Dânâ, Harunürreşit zamanında Bağdat’ta yaşadığı anlatılan meczup feylesof. Bazen Nasrettin Hoca’yı – yahut Sinoplu Diyojen’i – andıran anekdotları meşhur, genellikle halifeyi ve diğer ekabiri zeka ve hicivle biçen öyküler. Behlül “çok gülen, gülücü” demekmiş. Dânâ Arapça değil Farsça, “bilgin,danişmend”. Behlül-i Dânâ’yı Gülümser Bilge diye mi çevirsek, Gırgır Filozof mu desek, bilemedim. Güzel isim.
Nüfus kayıtlarında 1905 adet Behlül, 2852 Pehlül. Neden p tercih edilmiş, onu da bilemedim.