Langaİstanbul’da Yenikapı’nın batı bitişiğindeki semtin adı, şimdi Yenikapı Marmaray istasyonu hafriyatı ile arkasındaki sanayi sitesi ve kamyon cehenneminin olduğu yerler. Benim çocukluğumda da mezbelelikti, yol boyu oduncu-kömürcü barakaları vardı. Şimdi ölmüş olan Bayrampaşa/Lykos deresinin alüvyon yatağı imiş. Evliya Çelebi 17. yy’da buraların “mesiregâh-i ferahfezâ” olduğunu belirtiyor (YKY 1.237). Ondan kısa bir süre sonra yazan Yeremya Çelebi Kömürciyan Langa Bostanında yetişen hıyarların boyunu ve lezzetini övmüş. Bostanlar 20. yy ortalarına dek vardı, 1950’de istimlak edileceklerine dair haber buldum. Semt nüfusu aşağı yukarı o yıllara dek daha çok Rum ve Ermeniydi diye biliyorum. Langa Rum İlkokulu ve Surp Sarkis Ermeni kilisesi varmış.
Bizans devrinde semtin adı Vlanga yani Bλάγκα. İsim ne kadar geriye gider tespit edemedim, ama 1260’larda Mihail Paleologos’un Vlanga’ya Anadolulu Yahudileri iskân ettiği yazıyor. Tabakhaneleri varmış.
Yunanca langádiλαγκάδι “boğaz, kanyon, vadi” ile ilişkilendirme denemeleri beyhude. Belli ki Bulgarca veya Rusça gibi bir Slav dilinden gelme bir isim. Her iki dilde vlagaвлáга “sulu, nemli, ıslak” [bkz. Vasmer, Moskova 1964, s. 1340, воло́га maddesi], /g/ sesine alerjik olan Rumcada /ng/ biçimini alması tipik. Yani Vlanga Bostanı = Sulu Bostan: mantıklı. Ama Slavca isim İstanbul’a ne zaman nasıl sızmış, araştırmak lazım. (Ona bakarsan Allah’ın Samos’unda Slavca Potokaki “derecik’cik” diye bir dere neden var, onu da bilmiyorum.)
Volga nehrinin adı da aynı Rusça kökten gelirmiş, bu vesileyle öğrenmiş olduk.
Yeremya Çelebi Vlanga կանաչ anlamına gelir demiş. “Yeşil” demek tabii, ama içinde tıpkı Türkçe yaş-ıl ve Farsça ter-e gibi “ıslaklık, nem, yaşlık” anlamı var mıdır bilemedim.
*
Yıllar önce Freely’nin kitabında okuyup kanmıştım, meğer bir dönem yaygıncana bir görüşmüş, mesela Blöndal&Benedikz, The Varangians of Byzantium (Cambridge UP 1978) s. 182. Derler ki Bizans’ın meşhur Varang Muhafızlarının adından gelebilir, belki de kışlaları buradaydı. Bu doğru değil. Çünkü Varangların kışlası tereddütsüz Bukoleon Sarayı diye bilinen yapı idi, Sarayburnu’nun az ilerisinde, Ahırkapı Feneri’ni geçince Sahil Yolu kenarında harabelerini gördüğünüz yer. Langa’da kışla mışla belirtisi yok.
Varanglar Bizans’ın yeniçeri ocağı. Çoğu Rusya üzerinden gelen Norman (yani Viking) yiğitlerinden oluşmuş, kayser’e kişisel yeminle bağlı bir muhafız birliği. Böyle bir oluşuma ilk 911 tarihli Bizans-Moskof antlaşmasında rastlanıyor; ancak kalıcı bir kurum haline gelmeleri 950’lerden sonra. 1140’larda yazan Anna Komnena sarışın ve dehşetli uzun boylu olduklarını bildirmiş, Haraldr Sigurđarson gibi isimleri kayda geçmiş.
Varang adının kaynağı çok net değil. Ama İngilizcede Waring ve Mainwaring, Fransızcada Guarinşeklinde günümüze gelen soyadının bunlarla alakalı olması muhtemel. Bir Norman soyu veya aşireti, belki bir statü unvanı, 1066’da İngiltere’yi fethedenler arasında yer almışlar.