Allah teorisinin çöktüğü noktalardan biridir Salih Peygamber öyküsü. Allah’ın dişi devesini kesip yedikleri için Semud kavmi kahredilmiş (A’raf 13-19, Hud 63-68 vb.). Oysa Musa efsanesinde Yahudiler Allah’ın buzağısına ─ ya da danasına─ taptığı için lanetlenir (A’raf 148-153 vb.). Hangisi doğru?
Can alıcı soru şu: Tanrı maddi alemde tezahür eder mi? Soyut ve sonsuz olduğu iddia edilen bir varlık bazı somut kişi veya nesnelerde – mesela oğlu, ikonu, devesi, evi, tapınağı, elçisi – yoğunlaşmış mıdır? Cevap evet ise zuhurata – puta – saygı göstermek gerekir. Hayır ise, tanrı hakkında hiçbir şey bilinemez; maddi alemle hiçbir bağı yoktur.
Dolayısıyla gerçek dünyada işlerliği olan her din, ister istemez putperest olmak zorundadır. Soyut bir felsefi ya da ahlaki ideal olarak dinin bir işlevi, içeriği yoktur. İçerik vermeye kalksan kaçınılmaz olarak puta, törene, töreye, taassuba, yasa ve cezaya teslim olursun. “Putlara hayır” diye başlayan bir din, bir buçuk milyar kişinin Mekke’deki bir taş parçasına taptığı bir kolektif akıl dışılığa dönüşür.